-
Kurallara uyacağım. Deneme atışıydı.
حسنا . هذا رأى الأغلبيه
-
Sen tam bir karın ağrısı oldun Torance !
أنتِ تصوتى مثلنا يا تورانس والرأى للأغلبية
-
Uzlaşılmış bir hal değişikliğine ancak bu şekilde geçilebilir.
عندما يحدث التفاوض ننتقل إلى رأي الأغلبية
-
Planın çoğunu Ryan yaptı.
(رايان) نظم أغلب الخطه
-
- İşte bu konuda tartışma vardı, fakat, oybirliği sahilden yarım bil aşağısı olması yönünde.
لكن رأي الأغلبية كان على بعد نصف ميل من الشاطئ
-
Ortak fikrimiz yazılarda kimlik eksikliği olduğu yönünde.
لقد كان رأي الأغلبية بأنها تفتقد للمسة شخصية
-
Ortak fikir, kişilik eksikliğiydi.
لقد كان رأي الأغلبية بأنها تفتقد للمسة شخصية
-
Şiirlerinin çoğu, sanırım eşini kaybettikten sonra yazılmıştır, ofisinde yalnız kalmaktan şikayetçi olduğundan beri, kimsesinin kalmadığını ve eşine kavuşmak istediğini ima etmiştir.
ولكن رأى أهل السنة والذى كان رأى الأغلبية بأن محمد لم يسمى أحدا لخلافته فى حياته
-
Justice Clarence Thomas çoğunluk kararını kaleme alırken şirketlerie tohum sattığı çiftçilerin tohum ayırmasını engelleme izini veriyordu..
المحامي كتب راي الاغلبية في قضية تسمح لهذه الشركات بمنع المزارعين من الاحتفاظ ببذورهم
-
Yüksek Mahkeme Hakimi olan Clarence Thomas, büyük şirketlerin, çiftçileri... ...tohum saklama konusunda kontrol etmesini sağlayacak kararı kendisi yazdı.
المحامي كتب راي الاغلبية في قضية تسمح لهذه الشركات بمنع المزارعين من الاحتفاظ ببذورهم